MECDELLİ (MAGDALALI) MERYEM: MÜR TAŞIYICI VE ELÇİLERE DENK
17 Μαρτίου 2013
Yüce ve kutsal mür taşıyıcısı ve elçilere eşit Mecdelli Meryem, Mesih’in öğrencisi olup Celile’nin Mecdelli (Magdala) kasabasındandı.
Ortodoks Kilisesi onun bayramını 22 Temmuz’da kutlar. Mür taşıyan kadınlara adanmış pazar gününde de hatırlanan Mecdelli Meryem için hazırlanmış bir Akathist (hiç oturmadan ayakta söylenen) ilahi de vardır.
Eren Meryem, Tiberias Gölü üzerinde bulunan Celile’nin Mecdelli kasabasındandı ve bu yüzden ona Mecdelli de denmektedir.
Kendisine büyük sıkıntı veren yedi kötü ruhun Rab Mesih tarafından kovulmasından sonra O’nun sadık ve ayrılmaz bir öğrencisi oldu ve Mesih’in çarmıha gerilip gömülmesine kadar O’nu takip etmeyi ve hizmetini sürdürdü. Daha sonra mür taşıyan diğer kadınlarla birlikte Yeruşalim’e döndü ve Rabbin cesedini meshetmek amacıyla hoş kokulu baharatlar hazırladı. Bu kadınlar Rabbin gününde daha Rabbin meleğinin diriliş müjdesini ilan etmesinden önce erkenden mezara geldiler.
Mezarın girişinde duran taşın kaldırıldığını gören Mecdelli Meryem koşup bu durumu Petrus ve Yuhanna’ya bildirdi. Hemen mezara döndü, dışarıda durup ağlarken mür taşıyıcılar arasında, dirilmiş Rabbi gören ilk kadın olmaya layık kılındı. Rabbin ayaklarına kapandığına O’nun: “Bana dokunma; henüz Baba’nın yanına çıkmadım” sözlerini duydu.
Rabbin göğe yükselmesinden sonraki dönemde Mecdelli Meryem ile ilgili kesin ve detaylı bilgiye sahip değiliz. Bazı anlatımlara göre, Roma’ya gitmiş, daha sonra Yeruşalim’e dönmüş ve oradan da Efes kentine geçip hayatını orada Mesih’i vaaz ederek tamamlamıştır. Bazen Mecdelli Meryem’in Luka İncili 7. bölümdeki günahkâr kadın olduğu iddia edilse de, bu görüş Kilise geleneğinde, kutsal ilahi kanonunda ve İncil’de yer almamaktadır. İncil’deki anlatım bize Mecdelli Meryem’in, içinden yedi kötü ruh kovulmuş bir kadın olduğunu söylerken, günaha (fuhuş) düşmüş bir kadın olduğunu öğretmez.
Mecdelli Meryem’e verilen unvanlar:
1) Elçilere gönderilmiş Elçi: Elçiler, Mesih’in dirilişini tüm dünyaya duyurmak için görevlendirilmişlerdir; oysa Meryem, Rabbin dirilişini 11 elçiye bildirmek üzere görevlendirilmiştir. Bu sebepten o, elçilere gönderilmiş elçidir.
2) Elçilere denk: Ortodoks Kilisesi, Mecdelli Meryem’i 12 elçiye eşit sayar; çünkü o dirilişi ilan etmesi için bizzat Rab tarafından görevlendirilmiş ve gönderilmiş ilk elçidir.
3) Mür taşıyıcı: Mecdelli Meryem, Rabbin bedenine sürmek ve Yahudi gelenekleri uyarınca Mesih’i mümkün olduğunca çok onurlandırmak için mür ve hoş kokulu baharatlar almıştır. Bu yüzden Mecdelli Meryem’in mür taşıyıcısı olarak adlandırılması uygundur; zira iki İncil yazarı da Mecdelli Meryem’i Mesih’in bedenine mür süren kadınların ilki olarak göstermiştir. Üstelik bir başka İncil yazarı, onu bu asil işi gerçekleştiren tek kadın olarak tanımlamıştır (Matta 28:1, Markos 16:1 ve Yuhanna 20:1).
Mecdelli Meryem’in Kimliği
Mecdelli Meryem, Yeni Antlaşma’daki bazı diğer kadınlarla sıklıkla karıştırılmaktadır.
Bu konuda Frederica Mathewes-Green şöyle yazmıştır:
Mecdelli Meryem, Marta ve Lazar’ın kız kardeşi olan ve İsa’nın başına yağ süren Beytanya’lı (Yeruşalim’in güneyindeki bir şehir) Meryem değildir. İsa’nın ayaklarına yağ sürüp onları saçlarıyla kurulayan fahişe de değildir. Bu ikisi doğal olarak karıştırılabilmektedir ve Batı’da tarih boyunca bu üç farklı kadın Mecdelli Meryem ismiyle anılmışlardır; bu yanlışlık Günaha Son Çağrı, Da Vinci Şifresi ve diğer eserlerde varlığını sürdürmektedir.
Karen Rae Keck ise şöyle yazmıştır:
Papa Büyük Gregory’nin, Mecdelli Meryem ile Luka 7. bölümdeki günahkâr kadını aynı kişi kabul eden Batı Kilisesindeki geleneğin mimarı olduğuna inanılmaktadır; ancak bu gelenek Doğu Kilisesi tarafından benimsenmemiştir.
Kutsal Yazıda Mecdelli Meryem ile ilgili bölümler
Yedi kötü ruhtan kurtulmuş, Mesih’e hizmet eden kadınlardan biri: Luka 8:2 ve 3.
Mesih’in çarmıha gerilmesi ve gömülmesi sırasında mevcut: Matta 27:55-61
Dirilmiş Rabbi gören ilk kişi: Markos 16:1-10 ve Yuhanna 20:1-18
GELENEKLER
Paskalya Yumurtası:
Kilise geleneğinin verdiği bilgiye göre, Mecdelli Meryem bir keresinde İmparator Sezar Tiberyus ile akşam yemeği yerken Mesih’in dirilişi hakkında konuşmaya başladı. Sezar Tiberyus onunla dalga geçip bir adamın dirilmesinin ancak Meryem’in elindeki yumurtanın aniden kırmızıya dönüşmesi kadar mümkün olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Meryem’in elindeki yumurtanın rengi aniden kırmızı oldu. Bu anlatımla paralel bir biçimde Mecdelli Meryem bazı ikonalarda elinde kırmızı bir yumurta tutarken tasvir edilmiştir. Paskalya Bayramı için yumurtaları kırmızıya boyama geleneğinin de bu olaya dayandığına inanılır.
Elçisel Çalışma:
Geleneğe ve kutsal babalar ile Kilise yazarlarının tanıklığına göre, Eren Mecdelli Meryem Efes’te İncil yazarı Elçi Yuhanna’nın müjdeleme çalışmalarına yardımcı oldu ve bu desteğini aynı şehirde uyuyup gömülünceye kadar sürdürdü.
İlahi (Apolytikion): Ey kutsal Mecdelli Meryem, bizim uğrumuza bir bakireden doğan Mesih’i takip ettin ve O’nun emir ve yasalarına uydun. Bugün senin pek kutsal hatıranı anımsayıp, duaların aracılığıyla günahlarımızın affına kavuşuyoruz.
İlahi (Kontakion): Özünde aşkın olan Tanrı, insan bedenine bürünüp yeryüzüne geldiği zaman, ey mür taşıyıcı, O’na tüm sevgini sunduğun için, seni gerçek bir öğrenci olarak kabul etti; bu yüzden pek çok şifa mucizesi gerçekleştirebildin. Şimdi cennete kavuştuğuna göre, biz dünyadakiler için şefaat etmekten vazgeçme!
İlahi (Kontakion): Kurtarıcının çarmıhı önünde durarak ve Rabbin annesi ile birlikte acı çekerek, pek şanlı Mecdelli Meryem gözyaşları içinde övgülerini sundu ve şöyle haykırdı: “Bu tuhaf mucize de nedir böyle? Tüm yaratılışı elinde tutan, acı çekmeyi seçti. Ey Rab, senin kudretine övgüler olsun!”
Elçisel Mektup: 1 Korintliler 9:2-12
Başkaları için elçi olmasam bile, sizler için elçiyim ya! Sizler Rab’bin yolunda elçiliğimin kanıtısınız. Beni sorguya çekenlere karşı kendimi böyle savunurum. Yiyip içmeye hakkımız yok mu bizim? Diğer elçiler gibi, Rab’bin kardeşleri ve Kefas gibi, yanımızda imanlı bir eş gezdirmeye hakkımız yok mu? Geçimi için çalışması gereken yalnız Barnaba ve ben miyim? Kim kendi parasıyla askerlik yapar? Kim bağ diker de meyvesini yemez? Kim sürüyü güdüp de sürünün sütünden içmez? İnsanın görüş açısına göre mi söylüyorum bunları? Kutsal Yasa da aynı şeyleri söylemiyor mu? Musa’nın Yasasında, «Harman döven öküzün ağzını bağlama» diye yazılmıştır. Tanrı’nın kaygısı öküzler midir, yoksa bunu özellikle bizim için mi söylüyor? Kuşkusuz bizim için yazılmıştır bu. Çünkü çift sürenin ümitle sürmesi, harman dövenin de harmana ortak olmak ümidiyle dövmesi gerekir. Aranızda ruhsal tohumlar ektiysek, sizden maddesel bir harman biçmemiz çok mu? Başkalarının sizden yardım almaya hakları varsa, bizim daha çok hakkımız yok mu? Ama biz bu hakkımızı kullanmadık. Mesih müjdesinin yayılmasına engel olmayalım diye her şeye katlanıyoruz.
İncil: Luka 8:1-3
Bundan kısa bir süre sonra İsa, on iki öğrencisiyle birlikte köy kent dolaşmaya başladı. Tanrı’nın Egemenliğini duyurup müjdeliyordu. Kötü ruhlardan ve hastalıklardan kurtulmuş olan bazı kadınlar, içinden yedi cin çıkmış olan Mecdelli denilen Meryem, Hirodes’in kâhyası Kuza’nın karısı Yohana, Suzana ve daha birçokları İsa’yla birlikte dolaşıyordu. Bunlar, kendi olanaklarıyla İsa’ya ve öğrencilerine yardım ediyorlardı.
kaynak: oodegr.com